“Konuşalım ki, emniyetimiz kir tutmasın.
Konuşalım ki, öcü sandığımız hakikat bizi daha da korkutmasın. Görünür olmasın.
Bizden olan, beladan uzak olsun. Ayağına taş değmesin.”
Hakikat, fark edildiği anda kurguya indirgenmekte
ve bu kurguların bilindik dileklerle savuşturulması bir çözüm zannedilmekte.
Bu çalışma;
“Kıymetli” eşyanın anıtsallığına sığınarak, hakikati taşımanın bedelinden kurtulduğunu sanma geleneğine; basitçe bir içerleme.
Text collaboration with Kamucan Yalçın.